ağlat

Hep bildiğim oyunlardan sıkıldım.Bildiğim konuşmalardan , bildiğim anlardan , kestirdiğim sonlardan , hiç istemediğim yollara atılmaktan , itilmekten , ani çıkmazlardan , boca edilmiş duygulardan , duygu yapılmış maddelerden , hep joker aranan sahnelerden , hile karışmış sohbetlerden , düzey sanılan sınırlardan , bir sonraki sahnelerden , araya giren reklamlardan , zincirlenmiş bedenlerden , frenlemekten , frenlenmekten , maskelenmiş suratlardan , hapsedilmiş keşiflerden , aşılmamış engellerden , dalgalanmış sulardan , savaşan beyinlerden.. Al tüm yorgunluklarımı , sensizliklerimi , oyunlarımı al. Gözlerim damlamak istiyor, damlamadan yok oluyor. Belki içimde büyüyor. Bazen vücudum bir basınçla sarsılıyor, anlamıyorum , bağırıyor belki. Sarhoş olup içimdeki tüm zelzeleyi kusmak istiyorum. Sanki büyük bir şölen istiyorum açılış için , sular çekiliyor. İnan ağlamayı çok istiyorum. Beni ağlatsana!

fena havalar

evet geldim.evet çok uzun oldu.evet havalar da pek fena. ben saçmasapan sorularla insanları bunaltabiliyorum.şöyle ki" bilardo masası kaç paradır ya?, bu trenin uzunluğu nedir acaba?,domatesler daha neden kızarmadı?..."falan da filan da. mantıksız davranabilmeyi çok seviyorum aslında, illa ki kayda değer şeyler sormam gerekmiyor ya. o an ne aklıma gelirse soruyorum işte çoğu da silinip gidiyor belki ama.. geçen gün -dediğim bir 10-20 gün olmuştur. neyse efendim rüyamda six feet under claire i gördüm. bi kere daha girmişti bu kızıl depresif rüyama. aşık mıyım neyim,bilinçaltımda ne biriktirmişim anlamadım. zaten rüyayı hatırlamıyorum da claire in yüzünü hatırlıyorum bi tek. six feet üzerine kendimi bütün hissedebildiğim an sayfalarca yazı yazıcam sanırım. o zaman şimdilik de bu kadar.