kahve

zea mays

arkadaşım "mısır alıcam ben" dedi,süt mısır,en sevdiği şeymiş.ben pek sevmem haşlanmış mısır hele ki süt mısır.sokağın kenarında gençten,esmer,gülümseyen bi adam.arkadaşım seçiyo ben de "kaça kadar burdasın abi,nasıl iyi oluyo mu satış" falan die soru soruyorum.dedi ki " valla günde 20 milyon kazanıyoruz" ben de gayet patavatsızca "evet abi zor ya" dedim.eşi geldi o arada "eşimle beraber duruyoruz 10 a kadar,rızkımız bu,şükrediyoruz"dedi tüm iyiniyeti,saflığı ve içten gülümsemesiyle."kolay gelsin" diyerek gittik.
ne kadar çok insan var dünyada.ne kadar çok hikaye.-benzer ama aynı değil,aynı ama bir acı önde,bir acı önce doğduğu için-

guppi

jkabdşlxbmldltşadkbşçclıqgwdşhmnöbçstghlkjskdzvövbj
böyleyim.tamam mı.asit ve bazlardan nefret ediyorum.tabii tuzlardan da.
logaritma iyiyse de,guppilerim olsun isterim.hem onların logaritmasını almaya gerek yok.karesini de alamzsın.konuşursun.glup glup cevap verirler.basit işte.

...

hayatım boyunca kararsız kaldım.ne yapacağımı bilemedim,kendimi bilemedim.harflerim vardı benim,onları bilirdim,ama öyle birşey oldu ki onlar da çekip gittiler sanki..birbirimize çok yabancıyız,çok yalancıyız..küçüklüğümü özledim ben,"bu" olmadan önceki gülüşümü,dokunuşumu,ağlayışımı özledim ben.eskiyi özlemek değil,geçmişi özlemek..harflerim vardı ya benim şimdi anladım ki hepsini öldürdüm ben.sustum..

muna zul

3 genç Meksikalı kadından oluşan Muna Zul' un ilk albümü kendi adını taşıyor , ikincisi de yolda..
inanılmaz güzel bir a capella triosu, sizi nereye sürükleyeceğini bilmediğiniz seslerle kayboluyorsunuz , sonra birden tekrar buluyorsunuz kendinizi, sonra tekrar kayboluyorsunuz..ve bu albüm bitene kadar devam ediyor.
Murat'a da teşekkürlerimi sunarak, albümü dinlemenizi tavsiye ediyorum.

yayılalım çimlerdeee

şenlikler başladı! bir Ankara çocuğunun havalar ısınır ısınmaz beklemeye başladığı,noolur vizelere denk gelmesin diye telaşlandığı, gün boyu eğlence zamanı geldi çattı! artık ben eskisi gibi heyecanlı olamasam da bu konuda,yine de bu dönem boyunca daha iyi hissediyorum kendimi.kampüs olduğundan daha kalabalık olsa dahi işin en sevdiğim kısmı, gündelik telaşlardan dolayı sık göremediğin insanları görmek ve onlarla ve diğerleriyle ve bissürü kişiyle çimlerde yayıla yayıla oturmaktır.kötü enerjiyi emer toprak, herkes pek neşeli olur o yüzden.
dün akşam bu vesileyle leman sam performansı da izlemiş oldum,pek keyifliydi.fakaaat esasen şunu söyleyecektim ben: şenliklerde izlenebilecek en iyi performans Yeni Türkü'dür. ya da benim en güsel anılarım Yeni Türkü dinlerken yaşanmıştır da ondan mıdır,bilemedim.
diğer blog'umu pek içime sindiremediğim için, yeniden başlayayım ben bu işe,"bi'şeyler" yapayım dedim.hadi bakalım..